Çağımızın teknolojilerinden olarak değerlendirilen yapay zeka, her geçen gün çeşitli sebeplerle gündem oluyor. Görece yeni bir araştırma konusu olması sebebiyle yapay zeka, henüz hukuk arenasında pek yer alamadı. Dijital dönüşüm her geçen gün hız kazanırken hukuk araştırmaları maalesef henüz yeterli kapsama ulaşmış değil. Bu da yapay zekanın hukuk bağlamında yeterince ele alınamadığı anlamına geliyor. Son günlerde karşılaştığımız bir yapay zeka yasağı bugünkü gündemimizde yer aldı. Geçtiğimiz günlerde Avrupa Komisyonu’nun bir sunumunda yer alan “yapay zeka ajanları yasak” etiketi dikkat çekti.
Avrupa Birliği’nden Radikal Yasaklar
Yapay zeka yasağı, Avrupa Birliği’nin yeni uyguladığı bir şey değil. Avrupa Birliği, çevrimiçi toplantılarda yapay zeka asistanlarının kullanılmasının yasaklandığını duyurdu. Gerekçe olarak da yapay zekanın gizlilik politikalarını ihlal ettiğini öne sürdü. Mevzubahis asistanlar, görüşmeleri kaydedebiliyor, kopyalayabiliyor ya da görüşmelerden notlar çıkarabiliyordu.
Yakın zamanda yayınladıkları bir sunumun girişinde ise “yapay zeka ajanları yasak” etiketi yer aldı. Komisyon, böyle bir yasağın ilk defa uygulandığını açıkladı. Ancak bu yapay zeka yasağı için herhangi net bir gerekçe sunmadı.
Yapay Zekaya Güvenebilir Miyiz?
Kısa bir cevap vermek gerekirse en azından şu anlık yapay zeka yeterince güvenilir. Ancak problem yalnızca bir güven meselesinden ötesi. Not/kayıt işlevleri olan yapay zeka asistanları doğrudan bir güvenlik açığı ifade etmemekte. Bu da aslında olası bir yapay zeka yasağı durumunu tartışmalı kılmakta.
Yapay zeka üzerine yayınlanan 2025 tarihli bir rapora göre asıl güvenlik problemi kullanıcı bilgisizliğinde yatıyor. Yapay zeka kullanıcıları, asistanlarının tam olarak neler yapabildiğine hakim değil. Sonuçta bu asistanlar, işlerini tamamen kullanıcı denetiminde gerçekleştirmiyor. Yani, doğrudan kötü bir niyet olmaksızın yapay zeka asistanınız sizden habersiz bir güvenlik açığı oluşumu muhtemel. Bu da olası bir “yapay zeka yasağı”na sebebiyet verir. Aynı araştırmaya göre problemler bundan da ibaret değil. Yapay zekanın hayatımızın her alanına girmesiyle bu ajanlar artık birbirleriyle de etkileşim hâlinde olabiliyor. Yani yapay zekalar arası tespit edilemeyen bir etkişelimin veri sızdırması ihtimaller dahilinde.
Peki bunların önüne geçmek için yapay zeka yasağı gibi bir önlem gerekli mi? Tam olarak gerekmez. Size yapay zeka hizmeti sunan şirketler zaten hâlihazırda ajanlarının kapasitelerini detaylı olarak belgelemek zorunda. Yani sizin bilginiz olsun olmasın kullandığınız yapay zekanın neler yapabileceğini size bildirme yükümlülükleri var. Ancak kullanıcıların bu konuda hassasiyet gösterip bu uyarıları dikkate alacağının garantisi yok.
Ne Çıkarabiliriz?
Yapay zeka güçlü bir araç, bize günlük ve teknik hayatta birçok alanda fazlasyıla fayda sağlıyor. Doğru kullanım tedbirleri ve sorumlu teknoloji bilinciyle herhangi bir inovasyonun “beynimizi ele geçirmek” gibi kötü bir niyeti olduğu düşünülemez. Ancak hassas verilerin işlendiği, yüksek güvenlikli kuruluş etkinlikleri istisnalara aday. Buralarda her ihtimale karşı bir yapay zeka yasağı iş görebilir. Dolayısıyla Avrupa Birliği bu konuda doğru bir kararı vermiş mi elbette tartışmaya açık. Ancak işinizi garantiye almak istiyorsanız bir sonraki Teams görüşmenizden önce Copilot’ınızı bir gözden geçirebilirsiniz.
👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻