Çağımıza adeta jet hızıyla giriş yapan yapay zeka atılımları, dijital dönüşüm dünyasını etkilemeye devam ediyor. Teknolojinin güncel odaklarından olan veri işleme de bundan faydalanma konusunda geri durmuyor. Özellikle dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik kapsamında büyük endişeler doğuran veri merkezi ihtiyaçlarında yapay zekadan faydalanılıyor. Bu bağlamda uzmanlar, son dönemde çarpıcı istatistikler duyurdu.
Sayılarla Veri Merkezi Analizi
14-17 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen Data Center World 2025‘te veri merkezi inovasyonları sık konuşulan konulardan oldu. Uzmanlar; sermaye yatırımları, veri harcamaları, enerji ihtiyaçları ve veri merkezi soğutma konularında tartıştı. Bununla birlikte veri bilimi, yapay zekayla ilişkisi, yatırımları ve sürdürülebilirliği kapsamında öngörüler istatistiklerle açıklandı.
Küresel teknoloji ve telekomünikasyon analiz ve danışmanlığı şirketlerinden Omdia da etkinlikteydi. Dijital Altyapı Araştırmaları Müdürü Vladimir Galabov, konu hakkında çarpıcı istatistikler sundu. Galabov’a göre yapay zeka, küresel veri merkezi hacminin %50’sinden fazlasında ipi göğüsleyecek. Dahası; bu kapsamda yapay zeka, gelir fırsatlarının %70’inden fazlasına kapı aralayacak. Galabov, bu büyümenin veri sektöründen bağımsız birçok sektörde dijital dönüşüm hareketlerinden kaynaklanacağını ileri sürdü. İşte Galabov’un öngörü istatistiklerinden bazıları:
- 2030 itibarıyla, küresel çapta toplam 35 GW kadar veri merkezi enerjisi sürdürülebilir olarak sağlanacak.
- 2024 sonunda 500 milyar($) altında kalan veri merkezi sermaye yatırımları 2030’da 1 trilyon eşiğini aşacak.
- Enerji ve soğutma ihtiyaçları mühendisliği yeterli kapasiteye ulaşmadan NVIDIA gibi devlerin raf başı 1MW hedefi ulaşılamayacak.
- Sermaye yatırımlarının en yoğun olduğu alan senelik %18 artış oranıyla fiziksel altyapı alanı. Yani enerji ve soğutma ihtiyaçları en büyük yatırımı sırtlamış durumda.
Galabov, “İşlem ve raf yoğunluğu arttıkça fiziksel altyapıya yapılan yatırım sürat kazanacaktır.” şeklinde konuştu. Bununla birlikte, veri merkezlerinde tercihlerin nicelikten değil nitelikten yana olacağını savundu. Bu konuda “Az sayıda güçlü sistem bulunan birleştirilmiş sistemlerin çok sayıda orta-düzey sistemler yerine tercih edileceğini beklemekteyiz.” şeklinde ekledi.
Yapay Zeka, Veri Merkezlerini Terletmeye Başladı
Omdia’dan Galabov, yapay zekanın veri merkezlerini zor duruma koymaya başladığını vurguladı. Veri merkezlerindeki iş yükü artışının katalizörü olarak yapay zekayı gösterdi. Bu, doğal olarak her veri merkezi için daha çok enerji ve soğutma ihtiyacı anlamına geliyor. 2023’ün sonlarındaki verilere göre küresel veri merkezi kapasitesi 150GW’ın altında kalmaktaydı. Ancak bu kapasitenin 2030’la birlikte yaklaşık 400GW’a ulaşacağını öngördüklerini bahsetti. Sunulan ilk istatistiğin yapay zekanın hayatımıza yaptığı hızlı girişe paralel bir tarih olduğuna da dikkat çekti. Yani 2023 sonlarına kadar yeterli sandığımız kapasitemizin yapay zekayla 2030’a kadar iki katından fazla büyüyeceğini iddia etti. Senelik +50GW ortalamasında ilerlediğimizi göz önünde bulundurursak onyılın sonunda yarım terawatt’ları konuşmaya başlayabileceğimizden bahsetti.

Elbette bu süreç herkes için gelir kapısı anlamına gelmiyor. Ne de olsa veri de veri merkezi de ağaçta yetişen şeyler değil. Bunları sürdürülebilir sistemlerle iş hayatında entegre etmeyi başaramayan adaylar sahneden yitme riskiyle karşı karşıya. Yani aslında öngörüdeki bu küresel büyüme; kendi kadar bir sermaye ihtiyacı doğuracak şekilde ilerliyor. Bu konuda özellikle enerji alanında çalışan startupları, tek sağlayıcıyla çalışmamaları konusunda uyardı. Çünkü bu süreç, inovasyon hızına yetişemeyen sağlayıcıları yutacağa benziyor.
Yapay Zeka Bu Yangını Söndürebilecek Mi?
Data Center World 2025 eventinde muhtemelen en çok konuşulan şirketlerden biri Omdia olmuştur. Çünkü sıra şirketten Baş Analist Shen Wang‘a geldiğinde en az Galabov kadar çarpıcı veriler sundu. Wang, ağırlıklı olarak yapay zeka dalgasının veri merkezi soğutma sistemleri üzerindeki etkisi üzerinde konuştu. Wang, öncelikle havayla soğutmanın 2022’de çoktan sınırlarına ulaştığından bahsetti. Havayla soğtumanın cm2 başına 80 Watt eşiğinden sonra işlevsiz kaldığını öne süren Wang, DtC’den bahsetti.
DtC, çipin üzerinde bulunan metal bir plakanın doğrudan soğutucu sıvıya maruz kalması yöntemidir. Şu anda DtC, tek fazlı olarak kullanılmaktadır. Tek fazlı DtC ise 140W/cm2 eşiğine kadar işlevsel hâldedir.
Wang, veri merkezi soğutmaları için “Güncel olarak en iyi soğutma yöntemi tek fazlı DtC’dir.” ifadesini kullandı. Ancak 2026’yla tek fazlı DtC’nin de sınırına ulaşacağından ve artık “çift fazlı” bir sisteme geçilmesi gerektiğinden bahsetti. Çift fazda soğutucu sıvı, daha sıcak bir ısıya sahip şekilde uygulandığı için bir miktar buharlaşıyor. Bu da soğutma sürecinin buharla daha da verimli hâle gelmesini sağlıyor.
Wang, “En çok 600 Watt ve üzeri kategorisindeki çipler sıvı soğutmadan yararlanmakta.” şeklinde konuştu. 2028’de ise bu kategorideki çiplerin şu an %50 olan sıvı soğutma kullanım oranı %80’e çıkacağından bahsetti.
Yapay zeka hakkinda guzel bir yazi👍🏻